19 Mart 2012 Pazartesi

DAĞ CEYLANI

Ülkemizde Akdeniz Bölgesi ' ndeki Amonos Dağları ' nda yaşayan bir memeli türü.Tarım alanlarına yakın daglık bölgelerde yaşar. Bitkilerle beslenir.Çok hızlı koşar. Amonos Dağları ' nda
dağ ceylanının yaşam alanlarını iyleştirme çalışmaları yürütülüyor.

Dağ ceylanı nesli tükenmekte olan türlere giriyor

10 Mart 2012 Cumartesi

PENGUENLER


Penguen, Spheniscidae familyasını oluşturan, uçamayan, dimdik durabilen, perde ayaklı deniz kuşlarıdır. Güney Kutbu,Yeni Zelanda, Avustralya, Güney Amerika, Güney Afrika ve hatta Galapagos kıyılarında yaşarlar. Kuzey Kutbunda bulunmazlar. Büyüklük bakımından 30 - 105 cm. arasında değişik 17 kadar türü bilinmektedir.

En irileri olan İmparator penguen 45 kg. ağırlığa ulaşır. Sıcak bölgelere doğru gidildikçe boyları küçülür. Denizlerdeki kabuklular, balık ve mürekkepbalıkları ile beslenirler. Tüyleri kuş tüylerine hiç benzemez. Sırtları siyah veya gri, karın kısımları beyaz ince ve pulsu tüylerle örtülüdür. Türler birbirinden, başlarındaki renkli tüyleriyle ayrılır. Kuyrukları kısa ve ayakları vücutlarının gerisinde olduğundan rahatlıkla dimdik ayakta durabilirler.

Denizde, saatte 10 deniz mili hızla yüzebilirler. Hatta gerektiğinde bu hızlarını iki katına çıkarabilirler.Kanatları uzun telek tüylerinden yoksun olup, kırılmadığı için uçmaya yaramaz. Buna karşılık yüzerken çok kuvvetli yüzgeç vazifesi görür. Penguenler, buz üzerinde sıçrar ve çok iyi kayarlar. Göğüslerinin üzerinde yatarak yüzgeç kanatlarının yardımıyla kızak gibi kayarak, karada birkaç yüz kilometre içeriye kadar girebilirler. Yalnız üreme mevsimlerinde yumurtlamak için karaya çıkarlar. Vücutlarını örten sık tüyler ve deri altlarındaki kalın yağ tabakaları ile
Antarktika 'nın sıfırın altındaki dondurucu soğuklarından korunurlar.

Vücut ısılarını ayarlayan otomatik bir mekanizmaya sahiptirler. Gerektiğinde kan damarlarıyla deriye giden kanı azaltarak, yükselterek ve tüylerini dikleştirerek vücut sıcaklıklarını kontrol ederler.Güney Kutbu penguenleri 40 °C'lik vücut ısılarıyla -40 °C'lik Antarktika soğuğuna uyum sağlarlar. Vücutlarındaki tüy, yağ ve besinlerden elde ettikleri enerji ve kontrol mekanizmalarıyla 80 °C'lik ısı farkına dayanırlar.Antarktika 'nın kral penguenleri günde ortalama 140 defa suya dalarlar. Bunun ancak yüzde onunda av yakalayabilirler.

Tüy dipleri deriye yakın kısımda ısıya karşı yalıtkan bir iç tabaka meydana getirerek vücudu soğuktan emniyetle korur.Bazı türler, kuluçka dönemlerinde dört aya yakın bir zaman açlığa dayanırlar. Bu devrede ağırlıkları yarı yarıya düşer. Antarktika dışında yaşayanların, su akıntıları ve yüzen buzlarla Güney Kutbu 'ndan geldikleri sanılmaktadır.Üreme devrelerinde bir kısmı yanyana yuvalar kurarak yüzbinlerce bireyden hasıl olan kuluçka kolonileri meydana getirir. Yuva yapanlar 2 - 3 yumurta yumurtlar.

İmparator penguen (Aptenodytes forsteri) ve kral penguen (Aptenodytes patagonicus) ise yuva yapmaz, birer yumurta yumurtlar ve tek yumurtalarını ayakları üzerinde ve karınlarının altındaki gerçek kuluçka derisinin altında muhafaza ederek soğuktan korur. Yuva yapanların erkekleri, dişilerine çakıl taşları hediye ederek kur yapar. Dişi, karlar eridikçe bu taşlarla yuvasının seviyesini yükseltir. Erkek ve dişi sırayla kuluçkaya yatar. Kuluçka devresinde bir şey yemezler. Yavrular anne ve babaları tarafından birlikte bakılır ve ısıtılır.Penguenler insandan kaçmadıkları için, yağlarından istifade etmek isteyenler tarafından çok miktarda avlanarak tüketiliyor. Çıkarılan kanunlarla nesilleri korunmaya çalışılıyor.

Dünyanın birçok hayvanat bahçesine de uyum sağladıkları görülmüştür.2010 yılında tespit edilen 36 milyon yaşındaki penguen ile de penguenlerin geçmişinde yeni bir dönem açılmıştır.Bu penguen o bölgede çok iyi korunmus ve eskisi gibi mükemmeldir.İncelemeler sonucu penguenin melanozomları fırtına kuşu ve albatrosa benzediği tespit edilmiştir.Ve de çoğu kişinin aklına gelmeyen penguenlerin renklerinin kavrengi ve kırmızı olmasıdır.Araştırmacı Julia Clarke 'Bu fosili görene kadar kişisel fikrim, penguenlerin önceden de siyah ve beyaz renklerden oluştuğuydu' demiştir.Bu bilgiler kasım 2010 yılında Bilim ve Teknik Dergisi'nde yayınlanmıştır.

CARETTA CARETTA


Sini kaplumbağası (Caretta caretta), denizlerde yaşar. Yumurtlamak haricinde karaya hiç çıkmaz. Sırt tarafı kırmızımsı kahverengi alt tarafı ise beyazımsı açık sarı renklidir. Bacakları yüzmeye yarayacak biçimde kürek biçimi almıştır ve dış kenarlarında en fazla 2 tırnak bulunur. Oksijeni havadan almasına rağmen uzun süre su altında kalabilir. Yumurtalarını gece kumsallarda açtıkları çukurlara gömerler. Bir defasında 100 yumurta bırakabilir (162'ye kadar tespit edilmiştir). Yavrular 2 aylık kuluçka döneminden sonra gece vakti yumurtadan çıkarak denize giderler.

Akdeniz sahillerine yayılmıştır. En önemli yumurtlama bölgesi Adananın Yumurtalık ilçesi ve Belek, Anamur, Köyceğiz, Dalyan sahilleridir. Belek kıyıları, Caretta caretta'ların Akdeniz'deki ikinci (Yunanistan'ın Zakintos adasının ardından) ve Türkiye'nin en büyük yumurtlama alanıdır. 2006 yılı içinde Belek'te ise 1000 civarında, Anamur'da 2007 yılında 1040 adet yuva tespit edilmiş ve koruma altına alınmıştır. Kabuk boyları 1 metre kadar büyüyebilir. Balıklar, kabuklular ve su canlıları (özellikle deniz anaları) ile beslenir.

Yaklaşık 106 milyon yıldır yeryüzünde olduklarını düşünülmektedir. İnsanoğlunun yerleşme ve çoğalma kapasitesi yüzünden bugün sayıları giderek azalmaktadır. Nesli tükenme tehlikesi altında olduğu için koruma altındadır.

9 Mart 2012 Cuma

Vaquita (Meksika Yunusu)


Dünyada nadir görülen memeli deniz hayvanlarından biri olan Meksika yunusunun nesli sınırlı alanda bulunması ve balıkçı ağlarına çok kolay takılmaları nedeniyle tükeniyor. Hayatta kalanların sayısı: 200 ile 300 arası Doğal ortamı: California Körfezi

JAVAN GERGEDANI


nesli tükenmekte olan 10 hayvan türünden biri. Hayatta kalanlarının sayısı altmıştan az olan bu türün doğal ortamı Endonezya ve Vietnam.Bu gergedanlar, belki de dünyanın en nadir bulunan memelileridir. Kaçak avcılar boynuzuna değer verirken, müteahhitler ise gergedanların yaşadığı ormanları yok ediyorlar. Her ikisi de türler için ölüm hükmünü veriyor. aynı zamanda küresel ısınma da bu yok olma da etkili.

KUTUP AYISI


Kutup ayısı hasas türden tehlike altındaki tür kategorisine geçti . Kutup bölgesinde buzların erimesiyle yaşam alanı tehlike altına girmiştir.
(Ursus maritimus) aynı zamanda beyaz ayı, ya da deniz ayısı, ayıgiller (Ursidae) familyasından soğuk kuzey kutup bölgesinin karlı sahillerinde ve buzullar üzerinde yaşayan ayı türüdür. Yaşamakta olan en büyük kara etoburudur (boz ayı daha büyüktür ama bir karnivor değil omnivor sayılmaktadır) ve bulunduğu ortamdaki süper yırtıcıdır. Yaşadığı çevreye çok iyi uyum sağlamıştır. Kalın kürkü onu soğuktan korur, beyaz görünümü avlarından saklar. Kutup ayısı hem karada, hem denizde, hem buzda, hem de su içinde rahatlıkla avlanır.